İtfaiyenin Tarihçesi

İtfaiyenin Tarihçesi

Ateş varolmasıyla birlikte insanoğlunun yaşamının bir parçası olmuştur. Uygarlığın bu güne gelmesinde ateşin önemi tartışılmayak kadar büyüktür.Ateşin, insanoğluna faydaları kadar bilgisizlik, ihmal ve tedbirsizlik sonucu çıkan yangınlarla büyük zararları da olmuştur. Roma , Mısır ve Sümerlerden kalan su sarnıçları ve kuleler yangınlara karşı mücadelenin çok yıllar önce başladığını göstermektedir.1600’ lü yılların başlarından itibaren tulumba tipi ilk araçlar kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle büyük Londra yangınından sonra sadece tulumba ile yangınlarla mücadele etmenin yeterli olmadığı anlaşılarak itfaiye birlikleri kurulmaya başlanmıştır. Yangına karşı ülkemizdeki ilk önlem Osmanlı Padişahı III. MURATIN 1579 yılında yayınladığı fermandır.

1700 yılların başında GERÇEK DAVUT adında mühendisin ilk tulumbayı bulmasıyla 13-14 kişilik Tulumbacı Birlikleri kurularak günümüz itfaiyesinin temelleri atılmıştır. Daha sonra bu basit tulumbaya emme tertibatı da ilave edilerek emme-basma şeklinde bir tulumba ile askeri birlikler ve ocaklar oluşturularak yangınlara daha etkili ve seri müdahale imkanı sağlanmıştır.1871 yılında meydana gelen Beyoğlu Yangınında bu kuruluşların yetersizliği ortaya çıkar. Padişah
ABDÜLAZİZİN emri ile itfaiye konusunda uzman olan Macar subay KONT SZEÇSENYİ ÖDAN getirilir. Bu kişi tarafından 1874 tarihinde bir İtfaiye Alayı kurulur. Cumhuriyet dönemine kadar bu teşkilatlar başarıyla yangınlarla mücadele ederler. Cumhuriyet dönemi ile beraber itfaiye teşkilatları belediyelere devredilir. İtfaiye teşkilatları bu tarihten itibaren gelişmiş motorlu araçlarla takviye edilerek günümüze değin hizmet vermektedir.

 

Üniversiteli Yangın Akademisi